Yaşanan ekonomik krizlerin ardından her Yılbaşı olduğu gibi vatandaşlar umutlarını yine piyango biletlerine bağladı.
Büyük beklentilerle alınan biletlere ikramiye çıkmaması durumunda, yaşanan hayal kırıklığının kişide ciddi ruhsal bunalımlara yol açtığını söyleyen Dr. Mehmet Yavuz aynı şekilde ikramiye kazanacak kişileri de uyarıyor.
Yılbaşı özel çekilişinde 30 milyon lira olarak belirlenen büyük ikramiye birçok insana umut dağıtıyor. Dr Mehmet Yavuz ‘piyangodan para çıkacak’ beklentisinin hayal kırıklığıyla sonuçlanmasının insanlarda ruhsal çöküntü yarattığını belirterek, kazanan kişilerde de ruhsal bozuklukların olabileceğini önemle vurguladı.
Kişilerin aldıkları biletlere umutlarını bağlamamaları gerektiğini belirten Yavuz, şans Oyunlarının bir eğlence olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Kişilerin, şans Oyunlarını hayallerine ulaşacakları bir yol olarak görmemelerinin daha doğru olacağını ifade eden Yavuz, insan sağlığının her şeyden önemli olduğunu sözlerine ekledi.
İkramiye umudu, kumar alışkanlığına dönüşüyor
Şans Oyunlarına olan ilginin zaman içinde biriken umutla birlikte alışkanlığa dönüştüğünü anlatan Dr. Mehmet Yavuz, Şans Oyunlarındaki en büyük tehlikeyi toplumun temel yapısında oluşabilecek kişisel bozukluklar olarak yorumluyor. Aksi takdirde ikramiye umudunun kumar alışkanlığına dönüşebilmeğini belirten Yavuz, kişinin kendi çabalarıyla elde ettiği kazancın en doğru kazanç olduğunu savunuyor.
“İkramiyeyi kazanan kişiler de ruhsal bir dengesizlik yaşayabilir”
İkramiyeyi kazan kişilerin de benzer şekilde kişilik çatışmaları yaşayabileceklerini anlatan Dr. Mehmet Yavuz, “Ruhsal çöküntü, kişinin alışık olmadığı bir hayat tarzından bir anda başka bir yaşam biçimine geçmesiyle ortaya çıkabilir. O yüzden kişinin kendini öncelikle yaşadığı sürece alıştırması aile ve iş hayatında yapacağı değişiklikleri sakin bir tavırla karşılaması gerekir” dedi.Yavuz, ruhsal dengesizliğin yaşanmasının hem kişiyi hem de ailesini olumsuz etkilememesi için ikramiye kazanan kişinin uzman desteği almasının önemini de vurguladı.
