Hürriyet Gazetesi’nden Cengiz Semercioğlu’nun 26 Ekim 2009 tarihli yazısı: İnternet üzerinden bahis oynanan iki site var; nesine.com ve bilyoner.com…
Her gün binlerce insan bu sitelerden bahis oynuyor.
Türkiye’deki bahislerin yüzde 13’ü bu siteler üzerinden oynanıyor.
Önümüzdeki günlerde bu bahis sitelerinin sayısı artacak. Doğuş Grubu oley.com adıyla bir site açıyor, şansal Büyüka’nın oğlunun sahibi olduğu misli.com faaliyete geçti bile.
Saran ve Esas Holding de bahis işine girmek için gerekli izinleri aldılar.
Ancak ortada bir gariplik var.
Bu kadar şirket birbiriyle rekabet ediyor gibi gözükse de hepsi maçlara aynı oranları veriyor.
Çünkü ıddaa’nın bayisi bu şirketler.
İddaa hangi oranları belirliyorsa, bütün siteler ona uymak zorunda.
Oysa dünyada tam tersi, bahis şirketleri verdikleri oranlarla büyük rekabet içinde.
Bizdeki gibi uyduruk sistemler yok orada…
Bizde üç ya da dört maç bilen parayı kazanıyor, oysa yurtdışında tek maça da bahis oynanabilir.
Fenerbahçe-Galatasaray maçına bile tek başına bahis oynanmayan ucube bir bahis sistemine sahibiz.
Böyle bahis mi olur?
Bundan en çok tüketici mağdur oluyor. şirketler arsında rekabet olmadığı için yüksek oran veren şirketi bulup oynayamıyor…
Üstelik bir-iki değil, üç maçı bilmesi gerekiyor.
Türkiye’de 2007 yılında yabancı bahis siteleri kapatıldı.
Tamam, kayıt dışı parayı kontrol altına almak için doğru bir adım ama başka bahis şirketleri de Türkiye’ye resmi olarak girebilmeli…
Haydi o olmadı, hiç değilse sayıları hızla artan bahis siteleri arasında rekabet oluşabilecek (iki maç oynatabilme, farklı oran verebilme gibi) alanlar yaratılmalı…