Hürriyet Gazetesi’nin 26 Mayıs 2008 tarihli haberi: İnternette oynanan bahisler 20 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşırken, sadece ABD‘de illegal bahislerin büyüklüğünün 150 milyon doları bulduğu hesaplanıyor.
İnternetteki bu pasta sürekli olarak büyürken, sürpriz sonuçların yaşandığı maçların artması “İzlenen maçların sonucu önceden mi belirleniyor” sorularını gündeme getiriyor. Futboldan tenise pek çok spor alanında skandallar patlarken ABD‘de son 5 yılda oynanan 45 tenis maçı hakkında soruşturulma talep edildi.
İnternette oynanan bahislerin 2008 yılında 20 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması beklenirken, illegal bahislerin ABD‘deki büyüklüğünün 150 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Rakamların büyüklüğü, oyunların sonuçlarına müdahalede hiçbir zaman olmadığı kadar bir arzuyu da yaratıyor. Futboldan tenise pekçok spor alanında skandallar patlarken, “İzlenen maçların sonucu önceden mi belirleniyor” gibi sorular daha çok sorulmaya başlandı.
45 maça soruşturma
ABD‘de tenis federasyonunun hazırladığı bir rapor, son 5 yılda oynanan 45 tenis maçının soruşturulmasını önerdi. Soruşturma önerilmesinin nedeni bahisçilerin içeriden elde ettikleri bilgilerle kazanç sağladıkları yönünde güçlü göstergelerin olması. Rapora göre söz edilen maçlar buzdağının sadece görünen ucu olabilir. Maçlarda şike yapılmasının belki de asla ortaya çıkırılamayacağı belirtiliyor. Hatta bunu şu anda bir nevi denetleme kurulu işlevi gören Betfair‘in bile tespit edemeyeceği vurgulanıyor.
Betfair devrimi
New York Times gazetesi konuya geniş yer verirken, 2000 yılında açılan Betfair internet sitesinin online bahislerde bir devrim yarattığını anlattı. Maçlar başladıktan sonra gerçek zamanlı bahis oynanabilen Betfair, online bahis alanının eBay‘i olarak kabul ediliyor. Sürekli uzayan maç fiksleme skandalları listesine, Betfair‘in büyük katkıları bulunuyor. Son 7 yılda tenisten at yarışı ve futbola kadar pekçok maçtaki şüpheli bahis aktivitelerine dikkat çeken internet sitesi, söz konusu maçların soruşturulmasına da neden oldu.
Davydenko olayı
Bugüne kadar en çok ses getiren skandal ise tesis oyuncusu Nikolay Davydenko ile ilgili olanıydı. Geçen ağustos Polonya‘nın Sopot kentinde yapılan turnuvada Davydenko, 87‘inci sıradaki Martin Vassallo Arguello karşısında en güçlü favori iken, maç süresince altta kalan taraf oldu. İlk seti Davydenko kazanmasının ardından bile, Vassallo Arguello‘ya daha çok para gitti. Bu maçta sakatlık geçiren Davydenko emekliye ayrıldı. Maç süresince Betfair, Davydenko‘nun bağlı olduğu tenis birliği ATP‘ye güvenlik birimlerinin usulsüz bahis seyri saptadığı yönünde bilgi vermişti. Maçın ardından Betfair 7 milyon dolarlık bahisleri geçersiz kıldı. Sonuçta elde edilen bütün verileri Betfair, ATP‘ye ulaştırdı. Davydenko yanlış bir şey yapmadığında ısrar ederken, ATP‘nin kendisinin, eşinin ve kardeşinin cep telefonu kayıtlarının incelenmesini de içeren soruşturma talebini geri çevirdi.
Şeffaflık ve ihtiras artıyor
Salford Üniversitesi‘nden Ekonomi Profesörü David Forrest şu değerlendirmeyi yapıyor: “Eğer bu pazarlarda oynuyorsanız içeriden bilgi aldığınız iddialarıyla karşılaşma riskine sahipsiniz. İnternette kumar şeffaflık sunmasının yanı sıra karşı konulmaz bir ihtiras da sunuyor. Hile yapmak için hiç olmadığı kadar likidite, yeni bahis türleri ve daha çok para var. Atletler ve yetkililer için manipülasyon ya da şike yapmaları için daha çok teşvik verilebiliyor.”
Insider trading sporda finanstakinden daha fazla
Pensilvanya Üniversitesi‘ndeki Wharton School‘da iş ve kamu politikaları profesörü olarak çalışan Justin Wolfers, insider trading‘in (içeriden alınan bilgilerle işlem yapmak -hisse almak ya da bahis oynamak) sporda finansal piyasadakilerden çok daha büyük bir konu olduğunu söyledi. Bahis ve kumar üzerine incelemeler yapan Wolfers, “Finansal piyasaları düzenleyen Sermaye Piyasası Kurulu gibi kurumlar var. Milyarlarca dolarlık spor bahis pazarında da benzer bir yapı neden olmasın” dedi.
Teniste yolsuzluğun önünü kesme ajansı
ABD Tenis Federasyonu‘nun raporunda en az 12 önemli oyuncunun, medyaya maçı bırakmaları için teklifler geldiğini ya da benzer taleplerin diğer oyunculara gittiğini duyduklarını anlattığı bilgisinin yer alması dikkat çekiyor. Tenisçiler de Dünya Anti-Doping Ajansı gibi bir kuruluşun teniste olabilecek yolsuzlukların önüne geçmesini talep ediyor. Söz konusu kuruluşun uluslararası olması ve yolsuzlukları engellenmesi isteniyor.