Yıllardır pokerin bir yetenek oyunu mu yoksa kumar oyunu mu olduğu tartışılır durur. New York Mahkemesinin aldığı son karar hem bu tartışmayı alevlendirecek, hem de pokercilerin istediği noktaya çekecek cinsten.
Her şey Lawrence Dicristina isimli kişinin New York’a bağlı Staten Island’da yasadışı kumar işi işletmekle suçlanması ile başladı. New York mahkemelerince Illegal Gambling Businesses Act’e (IGBA) yani Yasadışı Kumar İşleri Yasası’na dayandırılarak yargılanan Dicristina savunmasını pokerin bir kumar oyunu olmadığı tezi üzerine kurdu. Savunmasını hazırlarken Amerikan Poker Oyuncuları Birliği, Poker Players Alliance (PPA)’dan yardım alan sanık, yargıç Jack B. Weinstein’ın aldığı kararla bir zafer kazanmış oldu.
Yargıç Jack B. Weinstein hazırladığı 120 sayfalık görüş metninde, pokerin şanstan çok yeteneğe dayalı bir oyun olduğuna ve oyunun gidişatının oyuncuların kabiliyetlerinden etkilendiğine hükmetti. Yargıç ayrıca poker oyunundaki bir çok elin oyuncuların kartlarının açılmasından önce, bir oyuncunun diğerlerini oyundan çekilmeye zorlaması ile sona erdiğine ve bu nedenle aslında oyuncuların ellerinden bulunan kartların her zaman önemli olmadığına dikkat çekti. Pokerin bir yetenek mi yoksa şans oyunu mu olduğundan çok hangi etmenin dominant olduğunun sorgulanması gerektiğini ve şansın oyunun sonucunu domine etmesinin söz konusu olmadığını belirtti.
Şansa dayalı kumar oyunlarının IGBA’ya göre yasadışı olduğu belirtilirken, pokerin yetenek oyunu olmasına hükmedilmesi ile beraber yasa kapsamı dışında kalması bekleniyor. Böylelikle poker yasadışı olmaktan çıkıyor ve kumar yasalarının dışına çıkıyor. PPA yöneticisi John Pappas da karar sonrası yaptığı açıklamada alınan kararın yıllar süren çalışmalarının meyvesi olduğunu, kararın poker oyunu ve onu oynamayı seven milyonlarca Amerikalı için bir zafer olduğunu belirtti.
Kaynak: odeonbet-giris.com