İddaa’nın, ekmeği ve toplumsal değerlerimizi suistimal etmesi nedeniyle çok eleştirilen reklam kampanyası ‘Ekmeğimizi paylaşıyoruz’ çok farklı mecralarda tepki almaya devam ediyor. Daha önce en sert tepkiyi Milli Gazete gibi muhafazakar bir kesimden alan İddaa bu sefer de çok daha yenilikçi bir platform olan ‘Kutsal bilgi kaynağı’ Ekşi Sözlük’te de tepki buldu. Yazının ilgi çekici bölümü şu şekilde:
Günlerdir metro duraklarında bir reklam görüyorum, iddaa’ya ait. sloganları kocaman: ekmeğimizi paylaşıyoruz. raklamın alt kısmında kazanılan paraların bir kısmının nerelere dağıtıldığını yazmışlar. çocuk esirgeme kurumundan, kulüplere kadar bir çok alan var para dağıtılan. bunun üzerinden reklam yapıyorlar. kendilerini meşrulaştırıyorlar. bir halkı kolaycılığıa alıştırmanın, bir bağımlılık yaratmanın, kumarı sıradan bir aktivite haline getirmenin yaldızlanması, sevimli kılınmaya çalışılması. başka da bir şey değil.
esas merak ettiğim, ben bir genelev işletiyor olsam, ya da uyuşturucu türevleri satıyor olsam ve karımdan tsk’ya, ç.e.k’na, gençlik ve spor müdürlüğüne paylar ayırsam, ödediğim vergilerle , devlete büyük katkılarda bulunuyor olsam, boy boy reklam verebilir miyim, devleti arkama alabilir miyim? ekmeğimizi paylaşıyoruz sloganındaki ekmek nasıl bir ekmektir, yenir mi? devletin destek veriyor olması kötü bir şeyi iyi hale getirir mi? yüzyıllar boyu kötü adlandırılan bir şeyi devlet niye destekler? hem ahlak ve toplumsal boyutunun dışında “günah” değil miydi kumar ve türevleri? sahi bu ülke ne zaman toplumu yozlaştıran şeyleri desteklemekten vazgeçip, üreten, sorgulayan bireyler oluşturmak için çaba harcayan birey ya da kurumlara (kendisinin yapmasını geçtik) sahip çıkacak, var mı böyle bir ihtimal sizce?