Gazeteport‘dan Yavuz Semerci’nin 10 Temmuz 2007 tarihli yazısı: Kimse gündeme getirmiyor ama Türkiye 21 Temmuz‘da tarihi bir ihaleye sahne olacak.

Spor Toto Teşkilatı, son dört yılda Türkiye‘nin en büyük bahis oyunu haline gelen İddaa için ihaleye çıkacak.

İhaleye ilgi oldukça fazla.

Şartname alanlar arasında dünya devleri de var. Dünya devleri Ladbrokes, Lottomatica, Esas Holding, Arena, Net Holding, Coral, Austria Lottary, Doğan Grubu ve şu anki yüklenici olan İnteltek şartname aldı. Ladbrokes ve Esas Holding’in, Lottomatica ve Doğan Grubu‘nun ihaleye birlikte girmesi bekleniyor.

Bu kadar büyük bir ihalenin basın tarafından gündeme getirilmemesi şaşırtıcı.

Acaba bunda Doğan Grubu‘nun ihaleyi ‘şimdiden kazandığına‘ yönelik algının etkisi olabilir mi?

“Nereden çıktı bu?” derseniz, o zaman size D-Smart‘ın Genel Müdürü (Doğan Grubu‘na bağlı bir şirket) Murat Saygı‘nın 5 Temmuz tarihli açıklamasını hatırlatalım.

Saygı diyor ki:

D-Smart‘a her geçen gün yeni kanallar ekleniyor. Yeni açtığımız interaktif oyun kanalları büyük ilgi gördü. Çok yakında bahise başlıyoruz. Artık izleyicilerimiz isterlerse TV‘de canlı bahis oynayabilecekler.’

Bir de Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun‘un 5. maddesine bakalım:

‘Kanunun verdiği yetkiye dayalı olmaksızın, spor müsabakaları ile ilişkili olarak sabit ihtimalli veya müşterek bahis oynatanlar, oynanmasına yer veya imkân sağlayanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Yurt dışında oynatılan her çeşit bahis veya şans oyunlarının internet yoluyla ve sair suretle erişim sağlayarak Türkiye’den oynanmasına imkân sağlayan kişiler, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.’

Kanun çok açık.

İhaleyi kazanan yüklenici dışında hiç kimsenin bahis oynatması mümkün değil. Dolayısıyla D-Smart’ın ihaleyi kazanmadan bir bahis kanalı açıp canlı bahis oynatma şansı yok.

Tabii burada denilebilir ki, bu iyiniyetle ve ‘İhaleyi kazanacağız’ öngörüsüyle yapılan bir açıklama.

YAKIN MARKAJ

Ancak kulağımıza gelenler de ihale süreci öncesinde Ankara‘da bazı kulis faaliyetleriyle ihale şartnamesi üzerinde sıkı bir ‘markaj’ uygulandığını gösteriyor. İhalenin ertelenmesi sözkonusu olabileceği, böylelikle ihale şartnamesine zeyilname yoluyla değiştirilemeyecek bazı büyük kapsamlı değişikliklerin yansıtılabileceği konuşuluyor.

Bu markajın detaylarına girmeden önce, 21 Temmuz‘da olması beklenen ihalenin şartnamesindeki detaylara göz atalım’¦

İçinde barındırdığı garantiler ve ilgilendirdiği kesim bakımından haber değeri oldukça yüksek.

İhaleye katılan firmalardan istenen yıllık 1.5 milyar YTL‘lik ciro garantisi var. Süre 10 yıl olacağı için toplamda 15 milyar YTL‘lik garantiye denk geliyor.

Bu açıdan bakıldığında devletin en fazla gelir elde edeceği ihalelerden biri.

İhalede en düşük komisyon oranını teklif eden firma, İddaa‘nın yeni yüklenicisi olacak.

Şartnamede katılımcıları zorlayacak olan bazı noktalar bulunuyor.

Bunlardan ilki, katılımcı firmaların bayi sayıları ve yönettiği risklerle ilgili yükümlülükler.

ŞARTNAME NE DİYOR?

Şartnamede aranan niteliklerden biri ‘Müşterek ve sabit ihtimalli bahis işlerinde, son beş yıl içinde asgari toplam 1 (bir) yıl yurt içinde veya yurt dışında en az 2.400 (ikibindörtyüz) adet bayiden oluşan bayi ağını işletmiş olduğuna ve bu bayiler aracılığıyla en az 1 milyar 122 milyon YTL tutarında yıllık hasılatın risk yönetimini gerçekleştirmiş olduğuna ilişkin iş deneyimini gösteren belge.’

Mevcut yüklenici olan İnteltek‘in 4 bin civarında bayisi var.

İhale şartnamesi, katılımcılar için bunun en az yüzde 60‘ı olan 2 bin 400 bayisi bulunmasını şart koşuyor. Aynı zamanda İddaa tamamıyla risk yönetimine bağlı bir oyun olduğu için yüklenici firmanın bu alanda da deneyimli olması gerektiğini söylüyor.

Bu kriterleri tutturan firmaların sermaye yeterliliklerinin sağlanması için ise şu uygulamalar esas alınıyor:

– Dönen varlıklar/kısa vadeli borçlar rasyosunun 31/12/2007 tarihi itibariyle en az 1,30 olması,

– Özkaynaklar/toplam aktif rasyosunun 31/12/2007 tarihi itibariyle en az 0,35 olması,

– Kısa vadeli toplam borçların öz kaynaklara oranının 31/12/2007 tarihi itibariyle 0,60‘tan küçük olması, zorunludur.

Bu kriterler, akla Doğan Grubu‘nun ortağı olarak ihaleye girmesi beklenen Lottomatica‘nın geçen yıl yaptığı 4.5 milyar dolarlık G-Tech alımını getiriyor.

Bu alım nedeniyle Lottomatica‘nın 2007 sonu bilançosunda 2 milyar 229 milyon euro borcu bulunuyor.

Lottomatica dünyanın en büyük oyun şirketi ve finansal durumuna ilişkin çok büyük bir tehdit yok gibi görünüyor, ama yine de şirketin 2007 sonu bilançosu incelendiğinde, özkaynakların toplam aktif rasyosuna oranında Lottomatica‘nın asgari oranı (0.35) tutturmakta güçlük çektiği ve 0,28 düzeyinde kaldığı görülüyor.

Gerekçe bu ya da başka bir şey olabilir.

Ama bakanlık koridorlarına kadar taştığı öne sürülen yakın markajın doğru olup olmadığını çok kısa süre içinde anlayacağız.

İhale şartnamesi bugün-yarın değişir ya da ihale ertelenirse markaj başarılı olmuş demektir.

NOT: İhale şartnamesinde herhangi bir değişiklik olmaz ise, Türk futbolu için her koşulda çok büyük yarar sağlayan bir ihale izleyeceğiz.

Yüklenicisi kim olursa olsun, İddaa‘nın yarattığı değeri ve Türk futboluna, kulüplere ve ekonomiye yaptığı katkının detaylarını ise yarın aktaracağız. Y.S.