Milliyet Gazetesi‘nin 05 Ocak 2010 tarihli haberi: İstanbul Büyükşehir Belediye, Gençlerbirliği‘nden üç puan alarak kümede kalma yolunda çok önemli bir üç puana ulaşmıştı.

Kulüplerden cevap geldi…
İstanbul B.B.-Gençlerbirliği maçında, iki kulüp başkanının anlaştığını söyleyen kaleci Recep‘in, 30 bin Euro da kendi adına bahis oynadığı iddia edildi. Anlaşmalı sonuç, Antrenör Arif Erdem ve futbolcu Erman Kılıç tarafından da bahisçilere doğrulandı…Antalyaspor-Trabzonspor maçı öncesinde, manipülasyonu yapan Birol Dede adlı şahsın, bordo-mavililerin üç gol atacağını, Karadeniz ekibinin yetkililerinden öğrendiği ortaya çıktı. Bu bilgileri Dede‘den alan Deniz Çelik de, maçı değerlendirdi.
Almanya‘da Bochum Savcılığı  ile Emniyet Genel Müdürlüğü‘ne bağlı farklı birimler tarafından uluslarası boyutlarda takibi yapılan ve Türkiye‘nin de 20 futbol karşılaşması ile içinde yer aldığı ‘Bahis Skandalı‘ adı altında yürütülen ve Türkiye Futbol Federasyonu‘na bile henüz yollanmayan ‘Soruşturma Raporu‘nu MİLLİYET ele geçirdi.

Alman Bochum Savcılığı ile polis teşkilatının, 2009‘daki uluslararası fuhuş şebekesini yakın takibini sürdürürken, telefon görüşmelerinde tesadüfen dinlemeye takılan ve Deniz Çelik  (1979  Tunceli doğumlu) isimli bir Türk‘ün bağlantılarından yola çıkarak, profesyonel bir sahtekârlık örgütü ile karşılaştıkları bildirildi. Kara para aklamaktan, kaliteli dolandırıcılık, bilinçli olarak Avrupa liglerine müdahale, futbolcu, antrenör ve kulüp yöneticilerini  de kapsayan ‘Şike Skandalı‘nın Türkiye ayağında Süper Lig maçları dahil olmak üzere, sadece 9 aylık süre içerisinde 19 maçın maniple edildiği resmi belgelerden öğrenildi.

50 bin sayfalık telefon kaydı
İsminin açıklanmasını istemeyen  bir yetkili, Milliyet‘e yaptığı açıklamada, iddianamenin hazırlanmasına öncelikle 50 bin sayfalık telefon kayıtlarının esas teşkil ettiğini bildirdi. Bu bilgilerden yola çıkan Alman polisi; banka havaleleri, uçak şirketleri kayıtları, Asya‘dan Cebelitarık‘a uzanan, farklı bahis bürolarında doldurulan ve aralarında Türk futbolcuların  da, rakip takımın galibiyetine oynadıkları kuponların da yer aldığı takiplerine, mail bilgileri, sahtekârlık yapan çete üyeleri ile bahislere dahil olanların ortak kullandıkları nick name (takma adlara) değin pek çok bilgiyi bir araya getirdikleri kaydedildi.

Bir yetkili, ‘Öyle maniple olayları yaşanmıştır ki, çok önemsiz maçlarda doldurulan büyük kuponlar, dünyanın farklı yerlerinde farklı insanların kazançları haline dönüşmüştür. Sahtekârlık çetesinin şike yoluyla en az 50 milyon Euro‘yu bulan haksız gelir elde ettikleri  tahmin ediliyor’ dedi.   İsminin açıklanmasını istemeyen aynı yetkili, soruşturmanın halen devam ettiğini ve yaklaşık 3 ile 6 aylık bir sürenin sonunda daha kesin bilgilere ulaşmanın mümkün olduğunu da belirtti.

Bochum Savcılığı‘nın geçtiğimiz aralık ayının ilk haftası itibariyle güncellenen  Soruşturma Raporu şu an itibariyle 8 ayrı dosyada, toplam 3 bin 500 sayfalık dökümandan oluşuyor.  Bunlara ilave olarak yaklaşık 50 bin sayfalık, telefon kayıtlarının dökümlerini kapsayan metinler yer alıyor. Bununla ilgili Türkiye bölümünün ise yaklaşık 100 saati aşan telefon kayıtları olduğu da gelen bilgiler arasında yer alıyor.

SÜPER LİG‘DEN…
İstanbul B.Ş.Bld.-G.Birliği
Tarih 3.05.2009,  Saat :14:00,  Yer: Atatürk Olimpiyat
Skor 3:1/İlk Yarı 0:0

Olaya Karışanlar: Ante Sapina (Bahis oyuncusu ve arabulucu), Marijo Cvrtak (Bahis oyuncusu ve arabulucu), Damir (Bosna Hersek- Cvrtak‘ın maniple olayından haberdar eden kişi) Erdem ve kuzeni Hamit (Sapina‘nın emrinde bilgi taşıyıcı), Tuna Akbulut (bahis oyuncusu), Levent Gündüz (Bahis oyuncusu, şike bilgisi sahibi), İvan Paviç (Bahis oyuncusu, şike bilgisi sahibi), Milan Sapina (bahis oyuncusu,  şike bilgisi sahibi), Rıfat Gegiç ( Bahis oyuncusu, şike bilgisi sahibi) Kenan Hasagiç (İBB kalecisi), Recep Öztürk (Gençlerbirliği kalecisi), bunların yanında isimleri belirlenemeyen 3 ayrı futbol kulübü ve bahis bürosu, Erman Kılıç (İBB futbolcusu, şike bilgisi aktaran) Arif Erdem (İBB Yardımcı Antrenör, şike bilgisi aktaran)
Şike Parası:  Henüz bilinmiyor; Anlaşma iki kulüp arasında gerçekleşiyor.
Bahse Yatırılan Para:  30 bin Euro-Recep Öztürk (İBB‘nin galibiyetine), 13 bin Euro-Sapina /Cvrtak Tuna A. üzerinden Kombi. Tespit edilemeyen miktar Ivan Paviç, 16 bin Euro-Levent Gündüz.

Bahis için yatırıldığı tespit edilebilen rakam, en az 59 bin Euro. Elde edilen net kazancın 63 bin Euro olduğu tespit ediliyor. Bahisler Asya‘da bir bahis bürosu üzerinden oynanıyor.

27 Nisan 2009 tarihine Damir tarafından bilgilere ulaşan Cvrtak, bu maçın maniple edileceğini öğrenmiştir. Bu maniple olayının, Türkiye‘den 3 futbol kulübü ve bahis büroları üzerinden gerçekleşeceğini iddia eden Damir, bir başka karşılaşmayı da sonucu ev sahibi takımın kazanacağı yönünde Cvartak‘a bildirmiştir. Damir‘in bu bilgilere İstanbul B.B. kalecisi Kenan Hasagiç üzerinden ulaştığı ortaya çıkmıştır. Erdem de maçın oynanacağı günün öncesinde, maç skorunu Ante Sapina‘ya bildirmiş ve bu bilgiyi, karşılaşmanın favorisi gösterilen Gençlerbirliği‘nin kalecisi Recep Öztürk‘ten aldığını aktararak, bilginin güvenli olduğunu teyit etmiştir.

Erdem‘in iddiasına göre, bu karşılaşmayı iki kulübün başkanları arasında yapılan bir sözlü anlaşma niteliğinde olduğunu ve bu maçı, ligden düşmemek için İstanbul B.B.‘nin kazanacağı yönündedir.

Gençlerbirliği‘nin kalecisi Recep Öztürk, maçın maniple edileceği yönündeki bilgiyi doğrulamak amacıyla kendi adına 30 bin Euro bedelindeki kuponu, ligde kalma mücadelesi veren rakip takım İstanbul B.B. adına, Cvrtak üzerinden Asya‘daki bahis bürosundan oynayarak karşı tarafa güvence vermiştir.

Recep‘e 63 bin Euro geldi
Skorun doğruluğu, Erdem‘e, İBB‘nin yardımcı antrenörü Arif Erdem ve futbolcusu Erman Kılıç tarafından onaylamıştır. Bu bilgiyi elde eden Ante Sapina, sonrasında şike olayını suç ortakları Levent Gündüz,  Milan Sapina ve İvan Paviç ile de paylaşmıştır.

Bu kişilerin henüz miktarı tespit edilemeyen rakamlarda ev sahibi İstanbul Büyükşehir Belediye‘nin galibiyetine oynamaları kararlaştırılmıştır. (Sadece Levent Gündüz‘ün, oynadığı rakamın 16 bin Euro olduğu tahmin ediliyor) Cvartak ise Gegiç‘i bu durumdan haberdar etmiştir ve onun tarafından maç sürecinde skordan bilgilendirilmiştir.

Tuna Akbulut üzerinden Marijo Cvrtak kendisi ve Ante Sapina için 13 bin Euro‘luk iki farklı kombinasyonda bahis kuponu oynamışlar ve bu kuponlar 13 farklı takımın karşılaşmalarını içermektedir.

Marijo Cvrtak, Recep Öztürk‘ün vermiş olduğu 30 bin Euro‘yu, kotası 2.1 olan İBB‘nin galibiyetine Asien-wette üzerinden yatırmıştır. Sambo firmasında çalışan Joseph Chang üzerinden İngiltere‘de oynamayı düşündüğü bahisten, kotası düşük olması nedeniyle Sapina vazgeçmiştir. Maç gerçekten kararlaştırıldığı şekilde sonuçlanmıştır. Daha sonra Erdem, Recep‘in kazandığı  33 bin Euro‘su net kazanç olmak üzere, toplamda 63 bin Euro‘yu teslim etmiştir. Bu para da Gündüz aracılığı ile getirilmiştir.

Karşılaşmanın maniple edilmesi için şike parası ödenmesi gerekmemiştir. Çünkü maçın maniplesi  ‘3. bir taraf‘ aracılığı ile karara bağlanmıştır. Tuna Akbulut üzerinden oynanan 13 bin Euro‘luk bahis kuponu, diğer kombinasyonların tutmaması nedeniyle kaybedilmiştir. Başka bir yoldan başka suç ortakları tarafından kazanç ya da zarar elde edildiği telefon kayıtlarından henüz ortaya çıkmamıştır.

Ne olmuştu?
İstanbul Büyükşehir Belediye, 29. haftada 30 puanla düşme hattında yer alırken, 16. sırada bulunuyordu. Gençlerbirliği ise 10. sırada 35 puanlıydı. İstanbul ekibi bu maçı kazanarak 33 puana yükseldi. Üst üste, Gençlerbirliği, Sivas, Kayseri ve Kocaeli‘yi mağlup eden Belediye, bu sonuçla ligde kalırken, düşme hattındaki yerini de Konya‘ya bırakmıştı.

TRABZONSPOR-ANTALYASPOR
Tarih 12.01.2009,  Yer: Türkiye (Antalya Cup)
Skor 3:1/İlk Yarı 1:0

Şike Olayına Karışanlar: Birol Dede (Bahis alıcı ve arabulucu) Deniz Çelik (bahis oyuncusu) ve her iki kulübün sorumluları
Kazanç: Bu maça ilişkin bahis fiyatları, elde edilen kazanç ve hangi şirket üzerinden zanlıların oyun oynadıkları kesinlik kazanmamıştır.
Antalya Cup çerçevesinde oynanan bu karşılaşma maniple edilmiştir. Birol Dede, açık anlamda Trabzonspor‘un takım sorumlusundan, ‘İnsider İnformation- içerden bilgi’ almıştır. Bu bilgileri Deniz Çelik‘e aktarmıştır. Deniz Çelik de bu bilgiler doğrultusunda, bu karşılaşmaya büyük paralar yatırmak istemiştir. Birol Dede, maçta Trabzonspor‘un atacağı gol sayısını 3 olarak doğru şekilde söylemiştir. Bu bilgilere dayanarak Deniz Çelik, farklı bahis bürolarında bu oyunu listeye geçirmeye çalışmıştır. Bu konuyla ilgili Yüksel isimli bir kişiyi de ters yönde maniple etmek istemiştir. Birol Dede ve Deniz Çelik‘in bu oyunla ilgili yatırdıkları ve kazandıkları paralar kesin tespit edilmemiştir.

Bunun dışında Deniz Çelik‘in Türkiye 2. Futbol Ligi‘nde Kartalspor‘da çok iyi bağlantılara sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Deniz Çelik kendi kişisel verilerine göre, Kartalspor‘dan farklı futbolcularla bağlantılı olduğu ve buluştukları kayıtlardan tespit edilmiştir. Birol Dede tarafından Kartalspor‘un borçlu olduğu ve takımın başına ne geleceğinin umursanmadığı da öğrenilmiştir.

Bu nedenle Deniz Çelik‘in futbolcularla buluşması istenmiştir. Böylelikle Kartalspor‘un da futbol kulübü olarak şike olaylarına karışma olanağı doğmuştur.

NOT: Bochum Savcılığı bu maçın ilk yarısını 1-0 yazmasına rağmen Trabzonspor devreyi 2-1 önde tamamlamıştı.

Sıradan bir iş!
Bochum Savcılığı, manipülasyonun, Türk futbolunda, ‘Adeta her gün yapılan sıradan bir iş’ gibi olduğunu belirtti ve ‘Öyle bir hale gelmiştir ki, en çok parayı kim verecek noktasından hareketle bu işlem yapılmaktadır’ ifadesini kullandı.

Soruşturma raporunu hazırlayan Bochum Savcılığı, Türkiye bölümünde oldukça ilginç yorumda bulundu. İşte o düşüncelerden pasajlar:
Yapılan incelemelerde elde edilen bilgiler ışığında bize göstermiştir ki, Türkiye 1. Futbol Ligi ile 2. ve  3. liglerde oynanan bazı maçların maniple edildiğini ve bu durumun Türkiye‘de, adeta her gün yapılan sıradan bir iş haline geldiği tespit edilmiştir.

Şike olaylarına karışan futbolcular, sorumlular, futbol kulüp temsilcileri, öyle bir hale gelmiştir ki, en çok parayı kim verecek noktasından hareketle bu işlem yapılmaktadır.

Elde edilen veriler ışığında; iki rakip takım arasında ya iki takım da ayrı şekilde maçı satmış oluyorlar ya da iki takımdan biri hangi takıma daha yüksek para ödenecekse, o grupta yer almayı uygun gördükleri tespit edilmiştir.

Ante Sapina, kimlikleri belirlenen ancak suçları kesin kanıtlanmamış olan Erdem ve Oğuz üzerinden Türkiye‘de daha yoğun maniple olaylarına girmeye çalışmıştır. Sapina, bu fikrini uygulayabilmek için İstanbul‘a 100 bin Euro para transferi yapmıştır. Burada da amaç, takımları ve oyuncuları bulup maniple işini gerçekleştirmektir. Ancak Erdem ve Oğuz hakkında elde edilen veriler bir araya getirildiğinde ise, bu şahıslar maniple olaylarında yeterince başarılı olamamışlardır. Bunun da nedeni Türkiye‘de başka grupların maniple olaylarında daha güçlü olmasına dayanmaktadır.

Başka bir şike çetesi ile işbirliği halinde olanın da yer aldığı maniple olaylarında bu şahsın affiliatessssssinin Adanaspor‘un o dönemde sakat olan futbolcusu Erkan Ergün olduğu görülmüştür. Şike çetesi Ergün üzerinden birçok futbolcuya ve farklı kulüp sorumlularına ulaşmıştır. Ante Sapina‘nın kadrosunda yer alan Erdem‘in maniple girişiminde bulunduğu, ancak sonuçların başarılı olmadığı tespit edilmiştir.

Deniz Çelik ve Birol Dede‘nin de dahil olduğu bir diğer grubun da bu konuda güvenli bir kaynak olduğu belirlendi. Ayrıca Kartalspor‘da yer alan Serkan Gündoğan, Deniz Çelik‘i arayarak ona belirli bir maçta kendini maniple edebileceğini belirtmiştir.